Evlilik birliğinde taraflardan birinin evi terk etmesi, Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Ancak her evden ayrılma, hukuken “terk” sayılmaz. Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için belirli koşulların gerçekleşmesi gerekir.
1. Terk Nedeniyle Boşanmanın Şartları
Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi’ne göre terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için şu şartların oluşması gerekir:
- Eşlerden biri ortak konutu haklı bir sebep olmaksızın terk etmiş olmalıdır.
- Terk durumu en az 6 ay devam etmelidir.
- Terk eden eşe, mahkeme aracılığıyla eve dönme ihtarı gönderilmelidir.
- İhtar tebliğinden itibaren 2 ay geçmesine rağmen eş eve dönmemiş olmalıdır.
Bu şartlar tamamlanmadan açılan davalar mahkeme tarafından reddedilmektedir.
2. Hangi Durumlar “Terk” Sayılmaz?
- Şiddet, hakaret veya kötü muamele nedeniyle evden ayrılan eşin eylemi “haklı terk” sayılır.
- Tarafların ortak kararıyla ayrı yaşamaya başlaması da “terk” olarak değerlendirilmez.
Bu nedenle mahkeme, evden ayrılan eşin haklı bir sebebi olup olmadığını titizlikle inceler.
3. Mahkeme Süreci
Eşin eve dönmemesi üzerine, terk eden tarafa noter veya mahkeme aracılığıyla ihtar gönderilir. Bu ihtar genellikle aile mahkemesi hâkimi tarafından düzenlenir. İhtara rağmen iki ay içinde eve dönmeyen eş hakkında terk nedeniyle boşanma davası açılabilir.
4. Terk Nedeniyle Boşanmanın Sonuçları
Mahkeme, terk eden eşin kusurlu olduğuna karar verirse, diğer eş lehine şu hükümlere varabilir:
- Boşanma kararı verilmesi,
- Maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi,
- Nafaka ödenmesine karar verilmesi.
5. Bozdağ Hukuk Bürosu’nun Görüşü
Terk nedeniyle boşanma davaları, ispat ve usul yönünden dikkat gerektiren hukuki süreçlerdir. İhtarın doğru zamanda ve kanuna uygun yapılmaması davanın reddine neden olabilir. Bu nedenle sürecin uzman desteğiyle yürütülmesi büyük önem taşır.
Terk nedeniyle boşanma davası açmak isteyen kişiler, Bozdağ Hukuk Bürosu’na başvurarak sürecin tüm aşamalarında profesyonel hukuki danışmanlık alabilirler.