Günlük hayatta bazı borçlular, borçlarını ödememek için mallarını başkalarına devredebilir, gizleyebilir veya başka şekillerde elden çıkarabilir. Türk Ceza Kanunu (TCK) bu durumu “alacaklıyı zarara uğratma” olarak değerlendirir ve suç olarak düzenler.
Borç ödemeden mal kaçırma, TCK’nın 161. maddesinde “Hileli ve taksirli iflas” başlığı altında yer almakta olup, özellikle malvarlığının devri, saklanması veya yok edilmesi yoluyla alacaklının tahsil imkânının ortadan kaldırılması durumunda söz konusu olur.
Suçun Unsurları
Borç ödemeden mal kaçırma suçunun oluşabilmesi için şu unsurların bir arada bulunması gerekir:
- Geçerli Bir Borcun Varlığı: Borçlunun alacaklıya karşı hukuken geçerli bir borcu bulunmalıdır.
- Hileli İşlem: Malların sahte satış, bağış veya muvazaalı işlem yoluyla başkasına devredilmesi, gizlenmesi veya değerinin düşürülmesi.
- Alacaklıyı Zarara Uğratma Kastı: Borçlunun amacı, alacaklının alacağını tahsil etmesini engellemektir.
Hangi İşlemler Mal Kaçırma Sayılır?
- Gerçekte bir satış olmamasına rağmen malların akraba veya yakın arkadaş üzerine devredilmesi
- Malların değerinin çok altında satılması
- Malların başka bir şehir ya da ülkeye kaçırılması
- Tapuda muvazaalı (göstermelik) satış işlemleri
- Banka hesaplarındaki paraların üçüncü kişilere devri
Borç Ödemeden Mal Kaçırma Suçunun Cezası
TCK m. 161’e göre bu suçun cezası şunlardır:
- 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası
- Adli para cezası
Ayrıca, yapılan muvazaalı işlemler İcra ve İflas Kanunu gereğince iptal davası ile geçersiz hale getirilebilir.
Alacaklının Hakları
Borç ödemeden mal kaçırma durumunda alacaklı şunları yapabilir:
- İcra takibi başlatmak
- Tasarrufun iptali davası açmak (İİK m. 277 vd.)
- Savcılığa suç duyurusunda bulunmak
Tasarrufun İptali Davası ile İlişki
Borçlunun hileli şekilde mal devretmesi durumunda alacaklı, 5 yıl içinde tasarrufun iptali davası açarak malların tekrar borçlunun üzerine geçmesini sağlayabilir. Bu dava, ceza davasından bağımsız olarak yürütülebilir.
Sonuç
Borç ödemeden mal kaçırma suçu, hem cezai hem de hukuki yaptırımlara yol açar. Alacaklının hakkını koruyabilmesi için hızlı hareket etmesi ve uzman bir avukattan destek alması önemlidir.