Günümüzde kredi sözleşmeleri, borç ilişkileri veya ticari faaliyetler kapsamında kefil olmak oldukça yaygındır. Ancak evli bireylerin kefil olabilmesi, belirli yasal sınırlamalara tabidir. Bu sınırlamaların başında ise eşin rızası şartı gelmektedir. Bu yazımızda, kefalette eş rızasının neden gerekli olduğunu ve geçerlilik şartlarını açıklıyoruz.
Kefalet Nedir?
Kefalet, bir borcun ödenmemesi halinde alacaklıya, borçlunun borcunu üçüncü bir kişinin (kefilin) ödeme taahhüdünde bulunmasıdır. Borçlu borcunu ödemezse, alacaklı kefilden bu borcu talep edebilir.
Eşin Rızası Neden Gereklidir?
Türk Borçlar Kanunu’nun 584. maddesi uyarınca, evli bireylerin geçerli şekilde kefil olabilmesi için eşlerinin yazılı rızası gerekmektedir. Bu düzenleme, aile düzenini ve eşin mali güvenliğini korumayı amaçlar.
Kefaletin Geçerli Olması İçin Aranan Şartlar
- Kefalet Sözleşmesi Yazılı Olmalıdır: Kefillik ancak yazılı bir sözleşme ile geçerlidir. Sözlü kefalet geçersizdir.
- Eşin Yazılı Rızası Alınmalıdır: Evli olan kişinin kefaleti, eşin noter onaylı yazılı iznine tabidir. Rıza kefalet sözleşmesi ile birlikte veya ayrı bir belgeyle verilmiş olabilir.
Eş Rızası Alınmazsa Ne Olur?
Eşin yazılı izni olmadan verilen kefalet hükümsüzdür. Bu durumda alacaklı, kefilden borcu talep edemez.
İstisnai Durumlar
Ticaret siciline kayıtlı tacirlerin ticari işletmeleriyle ilgili kefaletleri için eş rızası aranmayabilir.
Hangi Durumlar Eş Rızasını Gerektirmez?
- Evli olmayan kişilerin kefilliği,
- Ticari faaliyet kapsamında tacirin verdiği bazı teminatlar,
- Yalnızca borçlunun malvarlığına dayalı ipotek verilmesi (bazı istisnalar hariç).
Bozdağ Hukuk Bürosu ile Mali Haklarınızı Güvenceye Alın
Kefalet ilişkileri ciddi hukuki sonuçlar doğurur. Eşin rızası alınmadan yapılan kefillikler geçersiz sayılabilir ve hukuki ihtilaflara yol açabilir.
Bozdağ Hukuk Bürosu, kefalet sözleşmeleri ve borç ilişkilerinde doğru yönlendirme ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.